26 Eylül 2007 Çarşamba

İsimler (Nouns)

2 İsimler (Nouns)



10 Türleri ve işlevi


A İngilizcede dört tür isim vardır:

Common nouns (Cins isimler) : dog, man, table (köpek, adam, masa)
Proper nouns (özel isimler) : France, Madrid, Mrs Smith, Tom
Abstract nouns (Soyut isimler) : beauty, charity, courage, fear, joy (güzellik, hayır, cesaret, korku, neşe).
Collective nouns (Topluluk isimleri) : crowd, flock, group, swarm, team (kalabalık, hayvan sürüsü, grup, arı oğulu, takım).


B Bir isim şu işlevleri görebilir:

Bir fiilin öznesi : Tom arrived (Tom geldi).
Be, become, seem fiillerinin tamlayıcısı : Tom is an actor. Tom bir aktör).
Bir fiilin tümleci : I saw Tom (Tom'u gördüm).
Bir edatın tümleci : I spoke to Tom (Tom'la konuştum).
Bir isim, ayrıca, iyelik biçiminde de olabilir : Tom's books (Tom'un kitapları).



11 Cins

A Eril: adamlar, oğlanlar ve eril hayvanlar (zamir he/they)
Dişil: Kadınlar, kızlar ve dişil hayvanlar (zamir she/they)
Cinssiz: cansız nesneler, cinslerini bilmediğimiz hayvanlar, bazen cinsini bilmediğimiz bebekler (zamir it/they)
İstisnalar: Sevgi ya da saygıyla söz edildiklerinde gemiler ile arabalar ve bazı araçlar dişil olarak geçer. Adlarıyla söz edildiklerinde ülkeler de dişil olarak geçer:

The ship struck an iceberg, which tore a huge hole in her side. : Gemi bir buzdağına çarptı; buzdağı, onun yan tarafında çok büyük bir delik açtı.

Scotland lost many of her bravest men in two great rebellions. : İskoçya, en cesur adamlarından birçoğunu büyük başkaldırılarda yitirdi.



B İnsanlar için kullanılan eril/dişil isimler

1 Farklı biçimleri olanlar:

(a) boy, girl gentleman, lady son, daughter
(oğlan, kız) (bay, bayan) (oğul, kız)
bachelor, spinster husband, wife uncle, aunt
(bekar erkek/kadın) (koca, kadın) (amca/dayı, hala/teyze)
bridegroom, bride man, woman widower, widow
(güvey, gelin) (adam, kadın) (dul erkek/kadın)
father, mother nephew, niece
(baba, anne) (yeğen)


Bellibaşlı istisnalar:

baby infant relative
(bebek) (küçük çocuk) (akraba)
child parent spouse
(çocuk) (anne ya da baba) (eş)
cousin relation teenager
(kuzen) (akraba) (delikanlı/genç kız)

(b) duke, duchess king, queen prince, princess
(dük, düşeş) (kral, kraliçe) (prens, prenses)
earl, countess lord, lady
(örl, kontes) (lord, leydi)



2 Meslek gösteren isimlerin cçoğunluğu aynı biçime sahiptir:

artist cook driver guide
(sanatçı) (ahçı) (sürücü) (rehber)
assistant dancer doctor, vb.
(tezgahtar) (dansöz) (doktor)


Bellibaşlı istisnalar:

actor, actress host, hostess
(aktor, aktris) (ev sahibi/sahibesi)
conductor, conductress manager, manageress
(biletci) (yönetici)
heir, heiress steward, stewardess
(mirascı) (kamarot, hostes)
hero, heroine waiter, waitress
(kahraman) (garson)


Ayrıca salesman, saleswoman vb. (satıcı) vardır, ancak bazen -man, -woman yerine -person kullanılmaktadır: salesperson, spokesperson (satıcı, sözcü).


C Evcil hayvanlar ile daha büyük vahşi hayavanların pekçoğunun ayrı biçimleri vardır.

bull, cow cock, hen dog, bitch
(boga, inek) (horoz, tavuk) (köpek, kancik)
duck, drake gander, goose lion, lioness
(ördek) (kaz) (arslan)
ram, ewe stallion, mare stag, doe
(koç, dişi koyun) (aygır, kısrak) (geyik)
tiger, tigress
(kaplan)
Ötekilerin biçimleri aynıdır.


12 Çogul biçimleri

A Bir ismin çogul biçimi genellikle, tekile s eklenerek oluşturulur:
day, days dog, dogs house, houses
(gün/ler) (köpek/ler) (ev/ler)

s eki, p, k ya da f sesinden sonra /s/ okunur. Bunun dışında /z/ okunur. s eki ce, ge, se ya da ze'den sonra gelirse, okunan sözcüğe ayrı bir hece (/iz/) eklenir. Öteki çoğul biçimler şöyledir:

B o ya da ch, sh, ss veya x ile biten isimler çoğullarını, es ekleyerek oluştururlar.
tomato, tomatoes brush, brushes box, boxes
(domates/ler) (fırça/lar) (kutu/lar)
church, churches kiss, kisses
(kilise/ler) (Öpücük/ler)

Fakat yabancı kökenli ya da kısaltılmış sözcükler yalnızca s eklerler:

dynamo, dynamos kilo, kilos kimono, kimonos
(dinamo/lar) (kilo/lar) (kimono/lar)
photo, photos piano, pianos soprano, sopranos
(fotograf/lar) (piyano/lar) (soprano/lar)

ch, sh, ss ya da x'ten sonra es eklendiginde okunan sözcüğe ayrı bir hece (/iz/) eklenir.

C Bir sessizden sonraki y ile biten isimler çoğul biçimlerini, y'yi atıp ies ekleyerek oluştururlar:

baby, babies country, countries fly, flies lady, ladies
(bebek/ler) (ülke/ler) (sinek/ler) (leydi/ler)


Bir sesliden sonraki y ile biten isimler çoğul biçimlerini, s ekleyerek oluştururlar:
boy, boys day, days donkey, donkeys guy guys
(oğlan/lar) (gün/ler) (eşek/ler) (adam/lar)

D f ya da fe ile biten oniki isim, f ya da fe'yi atarak ves eklerler. Bu isimler: calf, half, knife, leaf, life, loaf, şelf, sheaf, shelf, thief, wife, wolf (buzağı, yarım, bıçak, yaprak, yaşam, somun, kendi, demet, raf, hırsız, eş (hanım), kurt):
loaf, ioaves wife, wives : wolf wolves, vb.

hoof (at tırnağı), scarf (eşarp) ve wharf (rıhtım) sözcükleri hem s, hem de ves
alabilirler:
hoofs ya da hooves, scarfs ya da scarves, wharfs ya da wharves f ya da fe ile
biten öteki isimler normal biçimiyle s alırlar:

cliff ,cliffs handkerchief, handkerchiefs safe, safes
(uçurum/lar) (mendil/ler) (kasa/lar)


E Birkaç isim çoğul biçimlerini bir sesli değişimiyle oluşturur:

foot, feet louse, lice mouse, mice woman, women
(ayak/lar) (bit/ler) (fare/ler) (kadın/lar)
goose, geese man, men tooth, teeth
(kaz/lar) (adam/lar) (diş/ler)
child ve ox'un (çocuk, öküz) çoğulları children ve oxen'dır.

F Bazı yaratıkların adları çoğulda değişmez, fish (balık), normal olarak değişmez, fishes vardır, fakat yaygın değildir. Bazı balık tipleri normal olarak çoğulda değişmezler:
carp pike salmon trout
(sazan) (turna) (som) (alabalık)
cod plaice squid turbot
(morina) (pisibalığı) (supya) (kalkan)
mackerel
(uskumru)

Ancak bunlar çoğul anlamda kullanıldığında çoğul fiil alırlar. Bunların dışındakiler s eklerler:
crabs herrings sardines eels
(yengeçler) (ringalar) (sardalyalar) (yılan balıkları)
lobsters sharks
(İstakoz) (köpek balığı)


Deer ve sheep (geyik ve koyun) degişmez: one sheep, two sheep (bir koyun, iki koyun). Ördek (duck), keklik (partridge), sülun (pheasant) vb. avlayanlar tekil ve çogul için aynı biçimi kullanırlar, fakat diger kişiler normal olarak çoğul için s eklerler:
ducks partridges pheasants

Sporcuların ‘av hayvan(lar)ı’ anlamında kullandıkları game, her zaman tekildir ve tekil fiil alır.

G Öteki sözcükler değişmez :
aircraft (uçaklar, hava taşıtı) craft (gemiler)
quid (argoda bir sterlin) counsel (mahkemedeki dava vekilleri)

Bazı ölçüler ile sayılar değişmez. Sayılamazlar için 13’e bakınız.

H crew, family, team vb. (mürettebat, aile takım) gibi topluluk isimleri tekil ya da cogul fiil alabilirler: eger sdzcugii tek bir grup ya da birim olarak kabul ediyorsak fiil tekildir:
Our team is the best, : Bizim takim en iyisi.

Bunları birkaç birey anlamında kullanıyorsak fiil çoğuldur:
Our team are wearing their new jerseys. : Bizim takım (oyuncuları) yeni jarse giymiş(ler).

Bir iyelik sıfatı gerektiginde their ile birlikte kullanılan çoğul fiil, its ile birlikte kullanılan tekil fiilden daha yaygındır. Fakat bazen her ikisini de kullanmak olanağı vardır:
The jury is considering its verdict. : Juri, kararını konuşuyor.
The jury are considering their verdict. : Jüri üyeleri, kararlarını konuşuyorlar.

I Bazı sözcükler her zaman çoğuldur ve çoğul fiil alırlar:
clothes (giysi), police (polisler, polis örgütü)

iki parçadan oluşan giysiler:
breeches (kilot pantolon), pants (pantolon), pyjamas (pijama), trousers (pantolon), vb.

ve iki parçadan oluşan araç ve gereçler:

binoculars pliers scissors spectacles
(dürbün) (kerpeten) (makas) (gözlük)
glasses scales shears vb.
(gözlük) (terazi) (makas)

Ayrıca, aralannda şunların da bulundugu başka sözcükler:

Arms particulars damages premises/quarters
(silahlar) (ayrıntılar) (tazminat) (bölge)
earnings riches goods/wares savings
(kazanç) (servet) (mal) (tasarruf)
greens spirits grounds stairs
(yeşil sebzeler) (alkollu içkiler) (bölge) (merdiven)
outskirts surroundings pains valuables
(varoş) (çevre) (zahmet) (degerili eşyalar)



ics ile biten ve biçimce çoğul olan birkaç sözcük normal olarak çogul bir fiil alır: Bunlar, acoustics (akustik), athletics (spor), ethics (ahlak bilimi), hysterics (isteri), mathematics (matematik), physics (fizik), politics (politika), vb'dir:

His mathematics are weak. : Matematigi zayıf.

Ancak bilim adlan bazen tekil sayilabilir:
Mathematics is an exact science. : Matematik kesinlik içeren bir bilimdir.

K Çoğul biçiminde fakat tekil anlamdaki isimler arasında news:
The news is good. : Haber(ler) iyi.

bazı hastalıklar:
mumps (kabakulak), rickets (raşitizm), shingles (zona),

ve bazı oyunlar bulunur:
billiards darts draughts
(bilardo) (elle atılan ok) (bir tür dama)
bowls dominoes
(bir top oyunu) (domino)

L Yunanca ve Latincedeki özgün biçimlerini koruyan bazı sözcükler, çogul biçimlerini de Yunanca ve Latince kurallanna göre kurarlar:
crises, crises /’kraisis/, /’kraisi:z/ phenomenon, phenomena
(kriz/ler) (doga olayı, fenomen)
erratum, errata radius, radii
(baskı hatası/hataları) (yarı çap/lar)
memorandum, memoranda terminus, termini
(muhtıra/lar) (son durak/lar)
oasis, oases /u’eisıs/, /u'eisi:z/ (vaha/lar)

Ancak bazıları İngilizce kurallara uyarlar :
dogma, dogmas gymnasium, gymnasiums
(dogma/lar) (spor salonu/salonlan)
formula, formulas (ancak formulae, bilginlerce kullanılır) (formül/ler)

Bazen, farklı anlamlarda iki çoğul biçimi bulunur:
appendix, appendixes (tibbi terimler)
appendix, appendices (kitaba yapilar ek/ler)
index, indexes (dizin/ler, fihrist/ler); indices (endeksler)

Müzisyenler genellikle, İtalyanca müzik terimierinin İtalyanca çogul biçimlerini yeğ tutarlar:
libretto, libretti tempo, tempi
Ancak s de kullanlabilir: librettos, tempos.


M Birleşik isimler

1 Normal olarak son sözcük çoğul yapılır:

travel agents boy-friends hreak-ins
(seyahat acentaları) (erkek arkadaşlar) (hırsızlık olayları)

Ancak, man ve woman bir ornek durumundaysa her iki boliim de çoğul olur.
men drivers (erkek sürücüler), women drivers (kadın sürücüler).

2 Fiil + er'den oluşan birleşik isimlerde ilk sözcük cogul yapılır:
hangers-on lookers-on runners-up
(askıntı şirketler) (izleyiciler) (yarış ikincileri)

İsim + edat + isim'den oluşan bileşimlerde de durum böyledir:
ladies-in-waiting sisters-in-law wards of court
(kraliçeye hizmet (baldız/görümceler) (saray muhafızları)
veren leydiler).

3 Baş harflerden oluşan kısaltmalar çoğul yapılabilir.:
MPs (Members of Parliament) : Parlamento üyeleri
VIPs (very important persons) : Çok önemli kişiler
OAPs (old age pensioners) : yaşlılık aylığı alanlar
UFOs (unidentified flying objects) : kimligi bilinmeyen uçan nesneler.
13 Sayılamayan isimler
(Uncountable nouns ya da non-count nouns/mass nouns)

A
1 Genel anlamıyla sözü edilen madde isimleri:

bread cream gold paper
(ekmek) (krema) (altın) (kağıt)
tea beer dust ice
(çay) (bira) (toz) (buz)
sand water cloth gin
(kum) (su) (kumaş) (cin)
jam soap wine coffee
(reçel) (sabun) (şarap) (kahve)
glass oil stone wood
(cam) (sıvı yağ) (taş) (tahta, odun)

2 Soyut isimler:
advice experience horror pity
(ogut) (deneyim) (dehşet) (acıma)
beauty fear information relief
(guzellik) (korku) (bilgi) (rahatlama)
courage help knowledge suspicion
(cesaret) (yardim) (bilgi) (kuşku)
death hope mercy work
(dlum) (umut) (insaf) (iş)


3 Ayrıca şunlar da İnngilizcede sayılmaz kabul edilir:

baggage luggage damage shopping
(bagaj [eşyası]) (hasar) (alışveriş)
camping furniture parking weather
(kamp yapma) (möble) (park yapma) (hava)

Bu sözcükler ve hair, information, knowledge, news, rubbish (saç, danışma sonucu elde edilen bilgi, bilgi, haber, cerçöp), başka dillerde bazen sayılabilir kabul edilir.

B Sayılamayan isimler her zaman tekildir ve a/an ile birlikte kullanılamazlar:

I don’t want (any) advice or help. I want some information. : Öğut ya
da yardım istemiyorum. Biraz bilgi istiyorum.
He has had no experience in this sort of work. : Bu tür işte hiç deneyimi
olmamış.
Bu isimlerden önce genellikle, some, any, no, a little (biraz, hiç, hiç, bir parça) vb. ya da bit, piece, slice (parçacık, parça, dilim) vb. türünden sözcükler + of gelir:

a bit of news a grain of sand a pot of jam
(bir parçacık bilgi, (bir tane toz, (bir küp reçel,
bir bilgi parçacığı) bir toz tanesi) bir reçel küpü)
a cake of soap a pane of glass a sheet of paper
(bir kalıp sabun, (bir tabaka cam, (bir yaprak kâğıt,
bir sabun kalıbı) bir cam tabakası) bir kağıt yaprağı)
a drop of oil a piece of advice
(bir damla yağ, (bir parça öğüt)
bir yağ damlası)

C Yukarıdaki gruplarda bulunan isimlerden birçoğu belirli anlamlarda kullanılabilirler; o zaman da sayılabilir olurlar. Tekilde a/an alabilirler ve çoğul biçiminde kullanılabilirler. Bazı örnekler aşağıda verilmiştir.
hair (insanın başındaki saçların tümü), sayılmaz kabul edilir, fakat her saç telini ayrı ayrı düşünürsek one hair, two hairs, vb. diyebiliriz:
He hair is black. Whenever shefinds a grey hair she pul Is it out. Saçları siyahtır. Ne zaman ak bir saç teli bulsa yolar.

Hair sözcüğünün İngilizcede sayılmaz kabul edildiği zaman bile dilimizde sayılabilir olduğuna ve sayılır kabul edilen hair'i saç teli olarak çevirdiğimize dikkat ediniz.

'Bira’ (beer), 'kahve’ (coffee) ya da 'cin' (gin) içeriz, fakat 'bir (fincan) kahve' (a (cup of] coffee) 'bir cin' (a gin), 'iyi şarap' (a good wine) de hoşumuza gider. Bunu 'bir bardak'tan (a glass) ya da 'bardaklar'dan (glasses) içeriz. 'Bir koru'da (in a wood/woods) dolaşırız.

'insanın başına gelen bir olay' anlamındaki experience sayılır isimdir:
He had an exciting experience/some exciting experiences (= adventures) last week. : Geçen hafta onun başından heyecan verici bir olay/olaylar (maceralar) geçti.

occupation/employment/a job/jobs (meslek/çalıştırılma/bir iş/işler) anlamına gelen work sayılmazdır:
He is looking for work/for a job. : Bir iş arıyor.

works (yalnızca çoğul), factory (fabrika) ya da moving parts of a machine (bir makinenin hareket eden bölümleri) anlamına gelir.
Edebiyat ve müzik alanlarındaki yapıtlar için works (genellikle çoğul) kullanılabilir:
Shakespeare’s complete works. : Shakespeare'in bütün yapıtları.
D Bazı soyut isimler, belirli bir anlamda a/an ile birlikte kullanılabilir:

a help:
My children are a great help to me. : Çocuklarım benim çok işime yarıyor. A good map would be a help. : İyi bir harita işe yarar.

a relief:
It was a relief to sit down. : Oturmak iyi geldi.

a knowledge + of:
He had a good knowledge of mathematics. : İyi bir matematik bilgisine sahipti.

a dislike/dread/hatred/horror/love + of (...i sevmeme/ ...korkusu/..e duyulan nefret/...e duyulan korku/...sevgisi) de denebilir:
a love of music : bir müzik aşkı
a hatred of violence : şiddete duyulan nefret

a mercy/pity/shame/wonder (ne yazık/ne yazık/ne ayıptır ki/ne tuhaftır ki) kalıpları, it ile başlayan isim cümlecikleriyle kullanılabilir:
It's a pity you weren'l here. : Ne yazık ki burada bulunmamışsın. It's shame he wasn't paid. : Ona ödeme yapılmamış olması ne ayıp!

it + be + a pity/shame + mastar' da kullanılabilir:
It would be a pity to cut down these trees. : Bu ağaçlan kesmek yazık olur.

E a fear/fears, a hope/hopes, a suspicion/suspicions

Bunlar, there ile başlayan isim cümlecikleriyle kullanılabilirler:

There is a feor/There arefears t hat he has been murdered. : Onun öldürülmüş olduğuna ilişkin korku/korkular var.


Ayrıca şöyle de diyebiliriz:

We have a suspicion that... : (Şu konuda kuşkuluyuz ki...)

Bu olay, bir korku/korkular (a fear/fears), bir umut/umutlar (a hope/hopes); bir kuşku/kuşkular fa suspicion/suspicions) uyandırabilir.
14 İyelik (possesive/genitive) biçimleri

A 's, tekil isimler ve s ile bitmeyen çoğul isimlerle birlikte kullanılır:

a man’s job the people's choice
(erkek işi) (halkın seçimi)
men’s work the crew's guarters
(erkeklerin işi) (mürettebatın karargâahı)
a woman's intuition the horse's mouth
(kadın sezgisi) (yetkilinin sözleri)
a buteher's (shop) the bull's horns
(kasap dükkânı) (boğanın boynuzları)
a child's voice women's clothes
(bir çocuğun sesi) (kadın elbisesi)
the children's room Russia's exports
(çocukların odası) (Rusya'nın ihracatı)


B s ile biten isimlerin çoğullarında yalnızca bir üstten virgül (') kullanılır:

a girls' school the students' hostel
(bir kız okulu) (öğrenci yurdu)
the eagles’ nest the Smiths’ car
(kartalların) yuvası) (Smithler'in otomobili)


C s ile bilen klasik adlar yalnızca üstten virgül eklerler:

Pythagoras' Theorem Archimedes' Law
(Pisakor[‘un) Teoremi) (Arşimed('in) kanunu)
Sophocles' plays
(Sofokles'in oyunları)

D s ile biten öteki isimler ‘s ya da yalnızca üstten virgül alabilir:

Mr Jones's ya da Mr Jones’ house Yeats's ya da Yeats' poems
(Mr Jones'un evi) (Yeats'in şiirleri)


E Bileşik isimlerde son sözcük 's alır:
my brother-in-lav's guitar : kayınbiraderimin gitarı.

Birkaç sözcükten oluşan isimler de aynı işlemi görürler:
Henry the Eighth's wives : Sekizinci Henri'nin karıları.
The Prince of Wales's heiicopter : Gal Prensi’nin helikopteri.
Sözcüklerin baş harflerinden oluşan kısaltmalarda da ‘s kullanılabilir:
the PM's secretary : Başbakan'ın sekreteri
the MP's bhefcase : Parlamento üyesinin çantası
the VIP's escort : Çok önemli kişi'nin refakatçisi

İyelik hali kullanıldığında 'sahip olunan’ kişi ya da nesneden önce gelen tanıtıcının kaybolduğuna dikkat ediniz:

the daughter of the politician - the politician’s daughter : politikacının
kızı.
the intervention of America = America’s intervention : Amerikan müdahelesi
the plays of Shakespeare - Shakespeare's plays : Shakespearc'in oyunları.


15 İyelik biçimi ve of + isim’in kullanılması

A İyelik biçimi en çok, insanlar, ülkeler ya da hayvanlar için, yukarıda gösterildiği gibi kullanılır. Ayrıca, şu durumlarda da kullanılır:

1 Gemiler ve kayıklar için: the ship's bell (geminin kampanası); the yacht's mast (yatın orta direği).

2 Uçaklar, trenler, otomobiller ve öteki ulaşım araçlar: için. (Ancak burada of yapısı daha güvencelidir):
a glider's wings/the wings of a glider : bir planörün kanatları
the train's heating system/the heating system of the train : trenin ısıtma sistemi.

3 Zaman ifadelerinde:

a week 's holiday today’s paper
(bir haftalık tatil) (bugünkü gazete)
tomorrow's weather in two years' time
(yarınki hava) (iki yıllık bir zaman içinde)
ten minutes' break two hours' delay
(on dakikalık ara) (iki saatlik gecikme)


a ten-minute break (on dakikalık bir ara), a two-hour delay (iki saatlik bir gecikme de denebilir:

We have ten minutes' break/a ten-minute break. : 10 dakikalık (bir) aramız vardır.
4 Para + worth ifadelerinde:
£ 1's worth of stamps : 1 sterlin değerinde pul
ten dollars' worth of ice-cream : on dolar değerinde dondurma

5 for + noun + sake ile: for heaven's sake; for goodness’ sake: (Tanrı adına)

6 Şu tür bazı ifadelerle:
a stone's throw journey's end the water's edge
(bir taş atımı (yolun sonu) (suyun kenarı)
[uzaklıkta])

7 a winter's day ya da a winter day (bir kış günü); a summer's day ya da a sunmer day diyebiliriz. Ancak spring (ilkbahar) ya da auturnn (sonbahar)’ı iyelik biçimine sokamayız. Bu sözcükler kişileştirildiklerinde iyelik biçimini alabilirler: Autumn's return (Güz'ün dönüşü).

8 Bazen belirli isimler ikinci isim olmadan iyelik halinde bulunabilir. A/the baker's/buteher's/chemist's/florist's, 'a/the baker's/buteher's vb. shop' (fırıncı/kasap/eczacı/çiçekçi dükkânı) anlamına gelir. Aynı biçimde, a/the house agent's/travel agent's vb. (emlak komusyoncusu/seyahat acentası vb.) büroyu, the dentist's/doctor's/vet’s (dişçi/doktor/veteriner) muayenehaneyi belirtir:

You can buy it at the chemist's. : Onu eczaneden alabilirsin.
He is going to the dentist's. : Dişçiye gidiyor.

Bazı iş sahiplerinin adları da aynı biçimde kullanılabilir:
Sotheby's, Claridge's

Bazı çok bilinen dükkanları, vb. kendilerine iyelik biçiminde adlar verir, bazıları da üstten virgülü atarlar: Foyles, Harrods.

İnsan isimleri de, '. . ‘s house' (‘ . . ‘in evi') anlamında, aynı biçimde kullanılabilir:
We had lunch at Bill's. : Bill'in evinde öğle yemeği yedik.
We met at Ann's. : Ann’in evinde buluştuk.


B of + isim, iyelik için kullanılabilir:

1 Sahip olunan ismi bir takım ya da cümlecik izliyorsa:
The boys ran about, obeying the direetions of a man with a whistle.:
Çocuklar, elinde düdük olan bir adamın talimatına uyarak oraya-bura
koşuyordu.
I took the advice of a couple l met on the train and hired a cab. : Trende karşılaştığım bir çiftin önerisine uyup araba kiraladım.
2 Yukarıda, A'da belirtilenler dışında kalan cansız ‘sahipler’ ile:
the walls of the town the roof of the church
(kentin duvarları) (kilisenin çatısı)
the keys of the car (arabanın anahtarları)

Ancak, isim X + of + isim Y'yi, isim Y + isim X olarak değiştirmek olanağı bulunmaktadır:
the town watls; the church roof; the cur keys (anlam aynı)

Birinci isim bir tür sıfat olur ve çoğul yapılamaz:
the roofs of the churches = the church roofs (16'ya bakınız)

Ne yazık ki, isim + of + isim bileşimleri her zaman bu şekilde değiştirilemezler. Öğrencilere, kuşkuya düştüklerinde of u kullanmaları öğütlenir.



16 Bileşik isimler


A Bunlara örnekler:

1 İsim + isim:
London Transport Fleet Street Tower Bridge
(Londra Ulaşımı) (Flat Caddesi) (Kule Köprüsü)
hall door traffic warden petrol tank
(hol kapısı) (trafik memuru) (petrol tankı)
hitch-hiker sky-jacker river bank
(otostopçu) (hava korsanı) (nehir kıyısı)
kitchen table vinter clothes
(mutfak masası) (kışlık giysiler)

2 isim + isim-fiil:

‘fruit picking (meyva toplayacılığı) ‘weight-lifting (haltercilik)
‘lorry driving (kamyon sürücülüğü) ‘bird-watching (kuş seyretme)
‘coal-mining (kömür madenciliği) ‘surf-riding (sörf kullanma)

3 isim-fiil + isim:
‘waiting list (bekleme listesi) ‘landing card (iniş kartı)
‘diving-board (atlama tahtası) ‘dining-room (yemekhane)
‘driving licence (sürücü ehliyeti) ‘swimming pooi (yüzme havuzu)
B Bu bileşimlerin birkaç kullanım yolu:

1 İkinci isim birinciye aitse ya da onun bir parçasıysa:
shop window picture frame college library
(dükkan vitrini) (resim çerçevesi) (kolej kütüphanesi)
church beli getrden gate gear lever
(kilise çanı) (bahçe kapısı) (vites kolu)

Fakat miktar gösteren sözcükler (lump, part, piece, slice vb. [topak, bölüm, parça, dilim vb.]) bu şekilde kullanılamazlar:
a piece of cake : bir parça kek, bir kek parçası
a slice of bread : bir dilim ekmek

2 Birinci isim, ikincinin yerini belirtebilir:
‘city ‘street ‘corner ‘shop ‘country ‘lane ‘sreet ‘market
(şehir caddesi) (köşedeki dükkân) (kır yolu) (sokak pazarı)

3 Birinci isim, ikincinin zamanını gösterebilir:
‘summer ‘holiday ‘Sunday ‘paper ‘November fogs
(yaz tatili) (Pazar gazetesi) (Kasım sisleri)
‘sptıng ‘flowers ‘dawn ‘chorus
(ilkbahar çiçekleri) (şafak korosu)

4 İlk isim, ikincinin yapıldığı malzemeyi gösterebilir:
‘steel ‘door ‘rope ‘tadder ‘gold ‘medal
(çelik kapı) (ip merdiven) (altın madalya)
‘stone ‘wall ‘silk ‘shirt
(taş duvar) (ipek gömlek)

wool (yün) ve wood (ağaç) burada kullanılamazlar, çünkü bunların sıfat biçimleri vardır: woollen ve wooden. Gold’un sıfat biçimi olarak golden vardır, fakat bu, yalnızca, mecazi anlamda kullanılır:

a golden handshake a golden opportunity golden hair
(altın [değerinde] (altın [değerinde) (altın saçlar)
bir tokalaşma) bir fırsat)

Birinci isim, ikinciyi çalıştıran güç/yakıtı da belirtebilir:

gas fire petrol engine oil stove
(gazlı şömine) (benzinli motor) (gaz sobası)
5 Birinci sözcük, ikincinin amacını belirtebilir:
coffee cup escape hatch chess board
(kahve fincanı) (kaçış kapağı) (satranç tahtası)
reading lamp skating rink tin opener
(okuma lambası) (paten salonu) (kutu açacağı)
golf club notice board football ground
(golf klübü) (duyuru tahtası) (futbol alanı)

6 Factory, Jarm, mine (Fabrika, çiftlik, maden ocağı) vb. iş yerlerinden önce, üretilen malın adı:
‘fish-farm ‘gold-mine ‘oil-rig
(balık çiftliği) (altın madeni) (petrol çıkarma alanı)

ya da yapılan işin türü gelebilir:
‘inspection pit ‘assembly plant ‘decompression chamber
(teftiş kabini) (montaj fabrikası) (basınç düşürme odası)

7 Şu bileşimler genellikle meslekler, sporlar, hobiler ve bunları yapanlar için kullanılır:

‘sheep farmihg ‘sheep farmer ‘pop singer
(kovun ciltçiliği) (koyun çiftçisi) (pop şarkıcısı)
‘wind surfing ‘water skier ‘disc jockey
(rüzgar sörfü yapma) (su kayakçısı) (disk jokey)

ve yarışmalar için kullanılır:
‘football match) ‘tennis tournument ‘beauty contest
(futbol maçı) (tenis turnuvası) (güzellik yarışması)
‘car rallv
(otomobil ralisi)


8 İlk isim, ikincinin ne hakkında olduğunu ya da neyle ilişkili bulunduğunu gösterebilir. Bir kurgu yapıtı, şunlardan biri olabilir: ‘detective/murder/ mystery/ghost/horror/spy story (dedektif/cinayet/esrar/hayalet/dehşet/casus öyküsü). Şunları satın alabiliriz: bus/train/plane tickets (otobüs/tren/uçak bileti). Şunları öderizı/: ‘fuel/laundry/milk/telephone bills, ‘entry fees, ‘income tax, ‘car insurance, ‘water rates, ‘parking fines (yakıt/çamaşırhane/süt/telefon faturaları, giriş ücretleri, gelir vergileri, otomobil sigortası, su bedelleri, park etme cezaları).

Aynı biçimde komiteler, departmanlar, konuşmalar, konferanslar, vb.:
‘housing committee ‘educatıon department ‘peace talks
(mesken komitesi) (eğitim şubesi) (barış görüşmeleri)
9 Bu kategoriler, bir ölçüye kadar birbirlerini kapsarlar. Bunların birbirlerini dışlamaları düşünülmemiştir, fakat öğrenciye bu bileşimlerin kullanımlarına ilişkin genel bir fikir vermek ve vurgulamada ona yardımcı olmaktır.

C Yukarıdaki vurgu işaretlerinden anlaşılacağı üzere:

1 İsim + isim-fiil ve isim-fiil + isim bileşimlerinde; yukarıda B5'te olduğu gibi, bir amaç kavramı bulunduğu durumlarda ve yukarıdaki B7 ve B8 tipi bileşimlerde birinci sözcük vurgulanır.
2 Yukarıdaki Al ve Bl-3 tipi bileşimlerde her iki sözcük de vurgulanır. Ancak, istisnaların olması kaçınılmazdır.
3 Yer ismi gösteren bileşimlerde genellikle her iki sözcük eşit vurgu alır:

‘Kings's ‘Road 'Waterloo ‘Bridge ‘Leicester ‘Square
(cadde adı) (Waterloo Köprüsü) (Leicester Alanı)

Ancak önemli bir istisna vardır: Son sözcüğün Street olduğu bileşimlerde Street sözcüğü vurgu almaz:

‘Bond Street ‘Oxford Street
(Bond Cad.) (Oxford Cad.)

Hiç yorum yok: